İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Ünzile Yüksel, emeklilerin Ankara Ulus Meydanı’ndaki sorunlarına ilişkin, “Avrupa’da emeklilerin milli gelirden aldığı pay artarken ülkemizde bu pay her geçen gün azalıyor. Emeklilerimiz hak etmiyor mu?” Refah içinde yaşamak için insani bir şekilde tatile çıkmayı hak etmiyorlar mı?” Onlar yaşamayı hak etmiyor mu? Zenginler çok güçlü, halklar ise çok fakir. Hiç mi vicdanınız yok? Yiyecek ve barınağa erişim bir insan hakkıdır. Emekliyi markete gidemeyecek, torunlarına ikram alamayacak duruma düşürdünüz. Yıllarca çalışıp emekli primlerini peşin ödeyenler ve geleceğe dair hayalleri olanlar, “Milyonları muhtaç duruma düşürdünüz. Hiç utanmadınız” dedi.
İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Ünzile Yüksel, bugün Ankara Ulus Meydanı’nda İYİ Parti üyeleriyle birlikte emeklilerin sorunlarına ilişkin açıklama yaptı. Yüksel burada şunları söyledi:
“SARAY’DAKİLER, HANGİ ÜLKEDE YAŞIYORSUNUZ?”
“Emeklilik peşin ödenen bir haktır. Kimse keyif vermiyor. Emekliler de bu keyfi istemiyor. Emeklerinin karşılığını istiyorlar. Emekliler devlete yük değil. Hükümetin hayırla açıkladığı zamlar haberler emeklinin yıllar içinde harcadığı emeğin lütfu değil ödülüdür.Sosyal devlet olma ilkesini göz ardı eden hükümet, emeklileri emekliye ayırıyor Ortalama konut kirasının 15-20 bin olduğu ülkemizde, en düşük emekli maaşı 10 bin lira, dul aylığı 7 bin 500 lira, yetim maaşı 2 bin 500 lira ve iktidarlar 2024 yılını emekliler yılı ilan etti, ey sarayda yaşayanlar, gerçekten hangi ülkeyi yapıyorsunuz? yaşıyor musun?
Bu yaşam standartları ve bu düşük maaşlarla 2024 yılı en iyi ihtimalle emekliler için emeklilik, hükümet için ise utanç yılı olacak. İktidar her fırsatta ‘Avrupa bizi kıskanıyor’ derken, Avrupa’daki emeklilerin refahını, yaşam standartlarını bilmiyorlar mı? Elbette biliyor. Avrupa ülkeleri arasında Türkiye, emekli maaşlarının GSYH’ye yani milli gelire oranı açısından 36 ülke arasında 35’inci sırada yer alıyor. Avrupa’da emeklilerin milli gelirden aldıkları pay artarken ülkemizde bu pay her geçen gün azalıyor. Emeklilerimiz refah içinde yaşamayı hak etmiyor mu, tatile çıkmayı hak etmiyor mu, insanca yaşamayı hak etmiyor mu?
“VİCDANINIZ MI YOK? GIDAYA VE BARINMAYA ERİŞİM İNSAN HAKLARIDIR. EMEKLİLERİN PAZARA GİDEMESİ VE TORUNLARINA HEDİYE ALAMAMASI DURUMUNA GETİRDİNİZ”
ENAG verilerine göre 12 aylık enflasyon oranı yüzde 129,11, TÜİK verilerine göre kesin oran yüzde 54,72 ama keçe oranı yüzde 120’nin üzerinde. Yani ya insanları gerçekten görmüyorsunuz ya da görüyormuş gibi yaparak bu insanları görmezden geliyorsunuz. Hiç mi vicdanınız yok? TÜRK-İŞ, Ocak 2024 açlık sınırını 15 bin TL, yoksulluk sınırını ise 49 bin TL olarak açıkladı. Maaşlar bu durumdayken ülkemizde yaklaşık 16 milyon emeklinin tamamı yoksulluk sınırının altında. Daha da acısı 10 milyon emekli açlık sınırının altında. Hiç utanmıyor musun? Biliyorsunuz 2024 yılını emekliler yılı ilan ettiniz. Açlıkla mücadele eden emekliler, dul ve yetimler nasıl hayatta kalacak? İktidara geldiğinde taban fiyat 226 TL idi. En düşük emekli maaşı 332 lira, en düşük emekli maaşının asgari ücrete oranı ise 1,47 lira oldu. Yani en düşük emekli maaşı asgari ücretin bir buçuk katıydı. 2023 yılında ise bu oran 0,66’ya düştü. Yani en düşük emekli maaşı asgari ücretin yalnızca 2/3’ü kadardı. Hükümetiniz yanlış politikalarıyla hakların büyük bir kısmını yoksullaştırıyor. Zengini daha zengin, vatandaşı daha fakir yapar. Orta sınıf yok oldu. Aşağıda olanları en üsttekiler sahneledi. Güçlüler çok güçlü, halklar ise çok fakir. Hiç mi vicdanınız yok? Yiyecek ve barınağa erişim insan haklarıdır. Emekli; Onları markete gidemeyecek, torunlarına ikram alamayacak durumda bıraktınız. Yıllarca çalışan, emekli primlerini peşin ödeyen, gelecek hayalleri kuran milyonlarca insanı yoksullaştırdınız. Hiç utanman yok. Anlıyoruz ama milyonlar sizin vicdanınızın olmadığına şahit oldu.
“BATTANİYEYE SARILI TOPRAĞIN İÇİNDE OTURAN 9 YAŞINDAKİ MUHAMMET’TEN HABERİNİZ VAR MI?”
2008 yılında çıkardığınız yasayla aylık bağlantı oranlarını yüzde 70’ten yüzde 45’e düşürdünüz. Daha önce emekli ikramiyenizle araba ya da ev satın alıyordunuz. Artık bir yıllık kira bile ödenemiyor. Aylık bağlantı oranlarını derhal yüzde 70’e düşürerek bu mağduriyete ve utanca son verin. Emekliye acilen sosyal yardım payı verilmeli. İlaçlar ve muayeneler katkı payından muaf tutulmalıdır. TÜFE hesaplanırken enflasyon sepetindeki harcama kalemlerinin zorunlu harcama kalemlerinden oluşması ve bireylerin gerçek yaşam maliyetinin esas alınması gerekmektedir.
Sizler sayesinde simit 10 lira, çay 25 lira oldu. Ona bile ulaşamıyoruz. Sosyal devlet yanı sıra sosyal belediyeciliği de tamamladınız. Az önce partizanın yüzüne güldün. Size oy vermeyenlere yardım etmeyeceğinizi açıkça ifade ettiniz. Uzağa gitmeye gerek yok. Ey iktidar sahipleri, ey sıcak odalarında koltuklarında oturan belediye başkanları, fazla uzağa gitmeye gerek yok. Fatih’in 15 kilometre uzaklıktaki Pursaklar İlçesi’nde iki kat yeraltında yaşayan, parası olmadığı için doğalgaz yakamayan 9 yaşındaki Muhammet’ten, güneş görmeyen yerde battaniyeye sarılı oturuyor. . biliyor musunuz? Ne güzel, dışarı çıkıp konuşması çok hoş. Komşusu açken tok yatan bizden değildir diyen peygamberin ümmeti miydik? Ne oldu? Ne çabuk unuttun…”
